Şarbon Hastalığı Tehlikesi, Endişeliyiz: Yetkililileri daha fazla ölüm yaşanmadan önlem almaya davet ediyoruz.
14.09.2018
BASINA VE KAMUOYUNA
Endişeliyiz: Yetkililileri
daha fazla ölüm yaşanmadan önlem almaya davet ediyoruz.
Kurban Bayramı’ndan sonra her gün bir şehirde şarbon
hastalığı teşhisi konulmuş insanların ya da karantinaya alınmış şarbonlu hayvanların
haberini almaktayız. Bu gelişmeler ve yetkililerin ithal edilen hayvan sayısı,
bu hayvanların dağıldığı yerler ve karantinaya alınmaları, şarbon teşhisi
konmuş insanlar ve sağlık durumları ile ilgili bilgileri paylaşmaması hepimizde
endişe uyandırmaktadır.
İlimiz Dicle
Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde Bitlis Güroymaktan gelen 10 yaşındaki
bir çocuk hastanın kan-gaita tetkikleri ile kanıtlanmış Bağırsak şarbonuna
bağlı ölümü endişelerimizi artırmıştır. Yine ilimizde de görülmeye başlanan
ancak bildirimi yapılmadığı için yokmuş gibi görünen deri şarbonu vakalarındaki
artış İthal etlerin ilimizde de piyasaya sürüldüğü duyumları ile birlikte
değerlendirdiğimizde kaygı ve endişelerimizi daha da artmaktadır.
Tarım ve hayvancılığa çok uygun olan ülkemizde ne yazık ki beslenmek
için ihtiyaç duyduğumuz hayvan ve tarım ürünlerinin yetiştirilmesi mevcut tarım politikalarına bağlı olarak
yetersizdir. İhtiyaç duyulan et ve tarımsal besinler ithal edilerek
karşılanmakta ve ithal edenlere destek sunulmaktadır.
28 Nisan 2018 tarihli bir düzenleme ile ithal edilen
hayvanların sağlık denetimlerinde veteriner hekim zorunluluğunun kaldırılarak
ziraat mühendisi, orman mühendisi, kimya mühendislerine de yetki verilmiştir.
Böylelikle hastalığı tanıyan meslek grupları olan veterinerler ve zooteknistler
denetimden uzaklaştırılmıştır. Bu değişiklik öncesinde yapılan “ithal edilecek
hayvanların, ihracatçı ülkede Bakanlık çalışanı veteriner hekimlerin
kontrolünden geçmeleri, sınır bölgelerinde veteriner kontrolünde kurulan karantina
bölgelerinde tutularak olası bir hastalığın ortaya çıkması ve hayvana mikrop
bulaşmış ise hastalığın ortaya çıkması için gereken 21 günlük kuluçka süresinin
tamamlanması ve ülkeye girmeden önce de laboratuvar tetkiklerinin tekrarlanması
işlemlerinin” artık yapılmayacağı anlaşılmaktadır.
Şarbon hastalığı denetimden kaldırılan bu uygulamalar
nedeniyle hem insanlar hem de hayvanlar arasında yayılmaya devam etmektedir.
Bayram öncesinde Brezilya’dan ithal edilen hayvanların laboratuvar sonuçları
alınmadan, 21 günlük karantina işlemlerinin tamamlanmadan ülkeye sokulması
hastalığın ülkeye sokulması demektir. Şarbon veteriner denetimi olmadan yapılan
kurban kesimleri nedeniyle insanlara bulaşmıştır. Şimdi de karantina
uygulamasının yurtiçindeki hayvancılık işletmelerinde yapılmış olması nedeni
ile hem hayvanlar arasından yayılmaya, hem de insanlara bulaşarak hasta etmeye
devam etmektedir.
Canlı hayvan ithalatına geçişle birlikte ithal edilen canlı
hayvanlarda deli dana, mavi dil, pasterolloz gibi hastalıkların olduğu DSÖ ve
başka ülkelerin kaynaklarından öğrenilmiştir. Bu hayvanların ne olduğu; uygun
biçimde yok edilip edilmedikleri, iade mi edildikleri yoksa ülkemizde tüketime
mi sunulduklarına ilişkin bilgi alınamamıştır. Genel kanı ise başka yollardan
ülkeye getirilerek tüketimimize sunulduğudur.
Hemen her yıl ülkemizde yetiştirilerek ihraç edilmek üzere
gönderilen pek çok tarımsal ürünün hedef ülkenin yaptığı denetimlerde
belirlenen sağlık için gereken kurallara uygun olmayan gübre ve kimyasal ürün
kullanıldığı için iade edildiği haberlerini almaktayız. Alıcı ülkelerin geri
çevirdiği bu ürünlerin imha edildiklerine dair bilgi şimdiye kadar
alınamamıştır. Gıda şirketleri tarafından bu ürünlerin daha ucuz fiyata iç
piyasaya sürülerek halkımızın tüketimine sunulduğu bilinmektedir. Ülkemizde
yetişen ve bizim tüketimimize sunulan ürünlerin ne kadar sağlıklı biçimde
yetiştirildiği ve işlendiğini genel olarak bilmemekteyiz. İlgili bakanlıkların sanayi kirliliğinin
tarımsal ürünlere etkisi, yanlış gübre ve kimyasal kullanımına ilişkin yaptığı
araştırmalar kamuoyu ile paylaşılmamaktadır. Bilim insanlarının yaptıkları
paylaşım ile ilgili olarak ise sağlıklı besin üretimi ve tüketimi ile ilgili
yapılması gerekenleri yerine getirmek yerine bilim insanları
cezalandırılmaktadır.
Gıda ve hayvancılık alanında görülen bu uygulamalar ülkemizde
gıda güvenliği, standartların niteliği ve uygulamaları üzerinde kuşku
uyandırmaktır.
Beslenmek tüm insanların ve canlıların günlük yaşamını
sürdürmesi, doğum, büyüme ve gelişmesi için zorunludur; herkes ihtiyacına uygun
olarak yeterli ve sağlıklı besinlerle beslenmek zorundadır.
Tarım ve hayvancılık üretimi desteklenmeli, gıda ithalatına
bağımlılık ortadan kaldırılmalıdır.
Gıda denetimleri
yapılmalı, sonuçlar kamuoyu ile paylaşılmalı ve sağlıklı olmayan besinler
piyasadan çekilmeli, üreten ve sağlıksız olduğunu bilerek satışını yapanlar
cezalandırılmalıdır.
Besin maddeleriyle ilgili tüm denetimler ilgili uzmanlıkların
meslek örgütleri tarafından bağımsız ve tarafsız biçimde yapılmalıdır.
Kurbanlık hayvanlar da dâhil olmak üzere tüm hayvan kesimleri
veteriner kontrolünde yapılmalıdır.
Günümüzün sorunu olan şarbon hastalığı ile ilgili olarak
Brezilya’dan kaç hayvan ithal edildiği, bu hayvanların nerelere dağıldığı,
dağıldıkları yerde karantinada tutulup tutulmadıkları, kaç tanesinin kesildiği
ve tüketime sunulduğu gibi tüm toplumu ilgilendiren sorulara ivedilikle cevap
verilmelidir.
Güvenli besine ulaşmak hepimizin hakkıdır. Devlet güvenli
besine ulaşmamızı sağlayan düzenlemeleri yapmak ve uygulamak zorundadır.
Sorun ölümlere neden
olacak kadar büyük ve ciddi bir hal almıştır. Yetkilileri daha fazla ölüm yaşanmadan
ilgili meslek örgütleri ile işbirliği içinde ve bilimsel bilgiler ışığında
önlem almaya davet ediyoruz.
Diyarbakır
Tabip Odası
Diyarbakır
Veteriner Hekimler Odası
Sağlık
ve Sosyal Hizmet Emekçileri sendikası Diyarbakır Şubesi (SES)